Randstad tarafından yılın her çeyreğinde paylaşılan “Workmonitor / İnsan Kaynakları İstihdam Araştırması Raporu” yayınlandı. Bu araştırma 18-65 yaş aralığında ve haftada en az 24 saat çalışan kişilerle yapılıyor. 2018 yılının ilk çeyreği için paylaşılan raporda görüyoruz ki dünya çapında katılımcıların yüzde 64’ü, Türkiye’de ise katılımcıların yüzde 73’ü evden çalışmak istiyor. Yani ülkece evden çalışma fikrine oldukça sıcak bakıyoruz.
Peki, dünya çapında olduğu gibi Türkiye’de de yavaş yavaş yayılan bu kavram gerçekten hayal ettiğiniz gibi bir şey mi? Avantajları ve dezavantajları nelerdir? Kariyerinizi evden çalışarak devam ettirmek istiyor veya karşınıza böyle bir imkan çıkmış ve bunu nasıl değerlendirmeniz gerektiğini bilmiyor olabilirsiniz. Evden çalışan biri olarak bu konudaki deneyimlerimi paylaşmak isterim.
Evden çalışmak nedir?
Herhangi bir lokasyona gitme zorunluluğunuz olmadan, sadece bilgisayar ve internet bağlantısı kullanarak işinizi yapabiliyorsanız bunun adına uzaktan veya evden çalışmak deniyor. Ofise gitme zorunluluğunuz bulunmadan istediğiniz yerden çalışabiliyorsunuz. Her ne kadar adında “evden çalışmak” desek de ev dışında birçok yerden (kafe, sahil, park vs.) çalışabilirsiniz, yeter ki bilgisayarınız ve internetiniz yanınıza olsun.
Avantajları Neler?
Zaman
Özellikle trafiğin yoğun olduğu şehirlerde evden çalışmak zamandan kazanmak için harika bir fırsat. Çünkü ofise gidilmediği için herhangi bir hazırlık sürecine girmiyor, toplu taşıma, servis veya arabanızla her gün gözünüzde büyüyen o yolu gitmiyorsunuz. Ben bu şekilde günde 3 – 4 saat kazanmış oluyorum. Bana göre bu kazanım tüm dezavantajların üstünü örten bir avantaj. Kazandığınız zamanı ister uykuya, ev işlerinize veya uzun zamandır uğraşmak istediğiniz bir hobiye ayırabilirsiniz. Zaman sizin, seçim sizin!
Eğer serbest çalışıyorsanız, yani uymak zorunda olduğunuz belirli çalışma saatleriniz yoksa özgürce tatil planları yapabilir, sabah istediğiniz saatte kalkabilir veya gün içinde rahatlıkla resmi işlerinizi halledebilirsiniz. Çalışma saatlerinin belirli olmaması bir avantaj olduğu gibi aynı zamanda bir dezavantaj olabilir. Dezavantajlar kısmında bu konuya değineceğim.
Çalışma ortamı
Ofiste çalışırken gürültüden, klimadan veya masanızın yerinden rahatsız olabilirsiniz. Evden çalışırken ise çalışma ortamınız ile ilgili tüm kontrol sizde. Sıcaklık, ses, masanızın yeri vb. gibi koşulları siz oluşturduğunuz için kendinize mükemmel bir ortam yaratabilirsiniz. Evde çalışmaktan sıkıldığınız takdirde dışarıda gözünüze kestirdiğiniz bir ortamda çalışmanıza devam edebilir ve böylece her gün aynı yerde çalışmaktan sıkılmazsınız.
Psikoloji
Yukarıda listelediğim avantajların bir sonucu olan psikolojik avantajdan da bahsetmek isterim. Ofise giderken kıyafet seçiminden tutun saçınızı yapmaya kadar, erken kalmaktan tutun yolda çok zaman öldürmeye kadar, ofis ortamındaki gürültünden tutun ortamdaki kirli hava yüzünden hastalık kapmaya kadar birçok şey farkında olmadan üzerinizde stres yaratabiliyor. Tüm bu küçük ama negatif olayları hayatınızdan çıkardığınızda aslında hepsi birleşince ne kadar büyük bir etki yarattığını görüyorsunuz. Dolayısıyla, aşağıda listeleyeceğim dezavantajları bertaraf edebildiğiniz sürece evden çalışmak sizi daha huzurlu ve tatminkar yapabilir.
Dezavantajları Neler?
İletişim ve sosyallik
Buraya kadar ofisin hep olumsuz yanlarından bahsetsek de; insanın doğası gereği temel ihtiyaçlardan biri olarak sayılabilecek iletişim ve sosyal ilişkiler tarafını besleyen en güzel yerlerden biridir ofis. Sizinle hemen hemen aynı yaşta, aynı ilgi alanlarına sahip, sizinle benzer dertleri paylaşan birçok iş arkadaşınız vardır. İletişim kurma ihtiyacınız olduğunda yan masadaki arkadaşınıza hadi bir molaya çıkalım demek evden çalışırken sahip olabileceğiniz bir şey değil. Dolayısıyla, evden çalışmak demek daha az iletişim kurup sosyal tarafınızın gün içinde biraz eksik kalması demek. Bu dezavantajı yok edebilmek için yaptığım işle ilişkili kişilerle iletişim kurmaktan kaçınmıyor ve özel hayatımda arkadaşlarımla daha çok vakit geçirmeye çalışıyorum.
Zaman Yönetimi
Hem serbest çalışanlar hem de belirli çalışma saatlerine uymak durumunda olanlar için oldukça önemli bir madde olduğunu düşünüyorum. Aslında yaşamımızın her anını etkileyen geniş bir madde olduğunu düşünmekle beraber şimdilik sadece çalışma kısmına yoğunlaşacağım. İnsan ofis ortamında saatin biraz daha farkında olabiliyor. Toplantılar veya çevremizde gelişen olaylar bizi genellikle saatten haberdar ediyor.
Evde olunca işler değişebiliyor. Evde çalışırken biraz daha dingin, rahat olabiliyoruz ve zaman konusunda aceleci davranmayabiliyoruz. Bu durumda evden çalışırken daha iyi zaman yönetimi yapmamızı gerekiyor. Bu dezavantajı avantaja çevirebilmek mümkün ancak bir süre pratik yapmayı gerektiriyor ve maalesef standart bir çözümü yok. Zaman yönetimi konusunda sizi neyin zorladığını bulmak ve onu çözmeye çalışmak önemli. Örneğin ben, her gün aynı saatte çalışmaya başlamaya ve aynı saatte çalışmamı bitirmeye çalışıyorum. Bunu yaparken gün boyunca yapacağım işleri saat saat yazıp hepsine uymak için çaba gösteriyorum. Bu planı yaparken en önem şey verdiğim ise önceliklerim oluyor. Elimin gitmediği, yapmaya üşendiğim ama acelesi de olan işleri sabah erken saatlerde halletmeye çalışıyorum. Mutlaka öğle yemeği için kendimi 1 saat ayırıyorum ve öğle yemeğinin ardından daha sevimli bulduğum işlerle güne devam ediyorum. Bu yaptıklarım size uymayabilir. Belki de sizin sorununuz sadece işe başlamaktır ve gerisi çorap söküğü geliyordur. O zaman işe başlama kısmıyla ilgili pratikler yapmanız gerekir. Önemli olan sorunu bulmak ve onu çözmek!
Motivasyon ve disiplin
Ofiste çalışırken bile yukarıda tutmakta zorlandığınız motivasyonunuz evden çalışırken ellerinizin arasından kayıp gidebilir. Evde o kadar çok dikkat dağıtıcı etken var ki; bir bakmışsınız gün sonunda doğru düzgün çalışmamışsınız. Ofiste çalışırken televizyon izleyemezsiniz, dilediğiniz kadar cep telefonunuz ile oynayamazsınız, gönlünüzce Youtube’dan video izleyemezsiniz, hadi bir Netflix açıp bir bölüm dizi atayım diyemezsiniz belki ama evden çalışırken bunları yapmamak bazen zor olabiliyor. Bu disiplini sağlarken en önemli unsurun motivasyon olduğunu düşünüyorum. Eğer evden çalışıyorsanız sevdiğiniz işi yapmanızı öneririm. Sevmediğiniz bir iş yapıyorsanız evden çalışma fikrini bir daha düşünün derim çünkü sabah kalktığınızda eğer sizi çalışmaya zorlayan bir şey yoksa çalışmaya başlamanız için gerekli tek şey işinizle ilgili motivasyonunuz olacak. Gün içinde yapacağım işleri listeleyerek ve yaptığım bu plana uyarak yaptığım işlerin üzerini çizmek gün sonunda beni mutlu ediyor. İşlerimi bitirmeden yaptığım herhangi eğlenceli bir aktivite beni yeteri kadar mutlu etmiyor açıkçası. Sizi neyin motive ettiğini bularak kendinize özgü bir yöntem belirleyebilirsiniz.
Birçok kişi evden çalışmanın hayalini kursa da görüldüğü üzere bu çok tozpembe bir dünya değil. Evden çalışmak kimi için harika bir imkan iken; kimine de uymayan bir çalışma şekli olabilir. Çalışma yeri hayat kalitenizi etkiler ama asıl önemli olan şey çalışma yeriniz değil, sevdiğiniz bir işi elinizden geldiğince en iyi şekilde yapmaktır.
Kariyer Rehberi bölümündeki diğer yazılara buradan ulaşabilirsiniz.
1
Yorum Yaz